Dikkat: Spoiler içerir.
Bu özel bölümde Wilman’la ayrı düşen 3 kafadarımız iddia uğruna kendilerini Afrikanın çöllerine atarlar. Hem de ufacık bir araba uğruna 
Bu Namibya Özel bölümünde ana konuğumuz Vosvos’tur ve ilginç bir planla yola koyulurlar. Namibya sahillerinde James keyifle plaj arabasının(beach buggy) doğuşunu ve fikrini anlatırken, Jeremy çirkin mor renkli aracıyla çıkagelir, buluşma noktasına son anda gelen Richard ise olayı biraz yanlış anlaşmış olmalı ki plaj arabası denemeyecek kadar çirkin bir araçla gelir. Benim gibi vosvosla çok alakası olmayanlar için farklı bir bakış açısı getirmeleri hoşuma gitti, Vosvos’un farklı bir kullanım amacını da öğrenmiş oldum, bunlar hep genel kültür 
Ardından bana göre plaj arabası tanımına ve fikrine en uygun James’in yaptığı araç gelmiştir. Amaçları ise plaj araçlarının sadece sahilde kullanılacak basit bir araba olmadığını daha zorlu koşullarda yani Afrika’nın zorlayıcı doğasında dayanabileceğini göstermekti ve 1600km’lik eğlenceli ve çılgın yolculuklarına başlamışlardır. Afrikayı hep hayvan belgesellerinde görmeye alıştık ancak otomobil manyaklarının gözüyle bir safari, off-road keyfinde izlemek daha güzelmiş
Sahil boyunca güzel manzara eşliğinde yollarına devam ederler ve ilk ilginç noktaları ise batmış bir gemidir, orada yol planını yapıp kendilerini Namibya çöllerine vururlar. Çöllerde böyle bir araçlarla neler yaptıklarını gördükçe onları kıskanmadan edemedim. Bu yolculuklarını yorgunluğun etkisiyle ara vermek zorunda kalırlar ve dinlenirler. Uyandıklarında Jeremy’nin planının işe yaramadığını görüp ona güvenmek yerine denize/sahil şeridine güvenerek yola çıkarlar. Sahilde güzel ve etkileyici manzaranın eşliğinde plaj arabalarının keyfini sürerken bi anda çıkmaz yola girerler ve yine geri dönerler ardından küçük bir kamp yapıp karınlarını doyururlar. Bu sefer yollarına çöllerden devam ederek büyük ve şahane manzaraları olan küçük çöl tepelerini aşmaya başlarlar. Özellikle kısımları oldukça etkileyici buldum, izlerken bile keyif verdi. Yine onları kıskanmadım desem yalan olur, böyle bir deneyimi yaşamak isterdim:
Çöllerde ardı arkasına geçtikleri tepelerde eğlenirken zemini kötü bi yerde biraz araçların süspansiyonlarını test ederler ancak bu kadar işkenceye araçları dayanmakta zorlanır ve Jeremy ‘in boğaz kelebeği bozulur, kendine göre dahice bir çözümle yoluna devam eder Yani bu tarz yolculuklar yapacak birisinin az çok arabasını tanıması ve günü kurtaracak kadar tamirattan anlaması gerektiğini fark ettim. Çölden çıkış yolu ararken sonunda bir yol bulurlar ve bir yerleşim merkezini bulacaklarından emin şekilde devam ederler. Jeremy yine belalı arabasının azizliğine uğrar ve radyatör yüzünden yolda kalır. Ancak yol arkadaşları (olmayan) trafiğe kalmak istemiyoruz diyerek yerleşim yerine varırken Jeremy’in radyatörle başı beladadır ve bir türlü sorunsuz yola devam edemeyerek gecesini yollarda çileli bir şekilde geçirir. Ve gecenin karanlığı ile gezinin ilk yarısı tamamlanır. İlk bölümün bu etkileyici atmosferi karşısında insan merak etmeden duramıyor ve hemen 8. bölüme geçiyorum.
Puan: 8
Peki siz bölüm hakkında ne düşünüyorsunuz, yorum yapmak için buraya tıklayınız.
