Dikkat: Spoiler içerir.
Nerede kalmıştık, ah evet Jeremy radyatörü ile uğraşıyordu. Bu sefer herkes dersini almış olacak ki plaj arabalarında bazı modifiyelere gitmiş. Yola çıkmadan önce kamp için malzeme alıp geceleri rahat etmeyi de ihmal etmezler. Yola daha yeni çıkmışlarken yine Jeremy kendine beğenmişliğini yapar ve Richard ile kapışmak ister, ekonomisi iyi olmayan Namibya’da ilginçtir ki pist bulurlar tam kapışacakken yine Jeremy’nin sorunsuz arabası yolda bırakır aracı tamir edince tekrar yola çıkarlar ve Namibya ile ilgili genel kültür niteliğinde bilgiler verilirken James ise güzel yolda aracının ve manzaranın keyfini çıkarmaktadır. Keşke öyle bir yolculuk yapacak imkan olsa dedim. Derken kamp yapmak ve geceyi geçirmek için dururlar. Kamp zamanında yaptıkları muhabbetler beni pek sarmadı o yüzden oraları hızlı hızlı atlayarak geçtim, gündüz yolda iyi olur derlerken Jeremy yine beceriksiz yol güzergahlarıyla günü mahvetmeye başlayınca tekrar sara sara ilerledim. Neyse ki sonraki gün daha düzgün bir şekilde ilerlemeye başladılar.
Yollar artık toprak ve çok da iyi değildi. O yüzden ara ara durup sorun çıkaran yerleri tamir etmeleri gerekiyordu. Özetle plaj arabaları afrikanın bu çetin yollarında çok da dayanıklı değildi. Hala tek parça ve ilerlemeye devam edebiliyorlardı. Bana bu kısımda bazı yavaş çekim sahneleri ve yolun manzarası gayet güzel ve etkileyici geldi. Keyifle izledim. Her ne kadar yolculuk güzel gibi gelse de James çukurlardan bıkmış ki yoldan değil de kenarından gidersek daha rahat ederiz der ve 3lüyü yoldan çıkarır. Ama afrikanın yolları bile çetin iken arazisinin çok daha çetin olabileceğini tahmin edemezler ve bu planın aptalca olduğuna karar verip yola dönerler. Yemek için durduklarında James’ten bunun öcünü alırlar
Tekrar yola koyurlar ve yol hala çetin hala dişlidir ki James’in yakıt tankı delinir. Durup tamir etmeye çalışırlarken, afrikanın ne kadar çetin olduğunu daha iyi anlatamazlardı, ölümsüz diye nam salan Toyota pick-up’nın hurdaya dönmüş olması:
Akşam olunca tekrar kamp kurup dururlar. Biraz sarhoş olurlar ve muhabbetleri yine sarmadığı için sara sara devam ettim biraz, James dünün intikamını almak için Jeremy’nin arabada güzel bir modifiye yapar ama istemeden kendi aracına da zarar verir. Tekrardan yollara düşerler. Ufak tefek sıkıntılarla gündüz fena yol almazlar ancak akşam karanlığında artık sağlam darbe almış araçları doğru dürüst yolu bile gösteremez.
En son ilerleyemeyecek noktaya geldiklerinde dururlar ve orada geceyi geçirirler. Sabah uyandıklarında ise kendilerini çok efsane bir manzara karşısında bulurlar. Manzaranın keyfini çıkardıktan sonra varış noktalarını bulurlar ve oraya ulaşmaya çalışırlar fakat gidecek yolları kalmayınca Jeremy yine o sözde sivri zekası ile teleferik düzeneği kurar ve araçlarını karşıya geçirmeye çalışır. Sona kalan Richard yolda kalır, işte orada keşke o Jeremy’nin çirkin mor ucube arabası kalsaydı hatta suya düşseydi diye bekledim ama olmadı. Bu kadar zorluklar karşısında Richard da eklenince Wilman’ın haklı olduğunu ve plaj arabalarının bu yolculuğa dayanamadığını söyleyerek bölümü bitirirler. Benim tavsiyem bölümün muhabbet kısımlarını sara sara, manzaralı, afrikanın güzelliklerinin keyfine vararak izlemenizdir.
Puan: 6,5