6 silindirli motorlar tarih boyunca öncü motorlar olmuştur mesela E-Type Jaguar. Toyota Supra ve BMW M3 düz 6 silindirli motorlar kullanan şaheserlerken Honda NSX, R35 GTR ve Lancia Stratos V6’yı otomotiv tarihine ekledi. Ne yazık ki düz 6 silindirlilerin dönemi motor küçültmeli turboşarjlı V6’lar sayesinde V8’lere alternatif olarak sunulmaya başlandı. Peki bu ayarlamaların avantaj ve dezavantajları nelerdir bir bakalım.
Düz 6 Silidirli avantajları
Öncelikle sıralı motorların doğası gereği sıralı 6 silindirlilerin tasarımı basit olmaktadır. Silindir offset’i olmadan yapım maliyetleri düşmekte, valf yolları ayrılmadığından ve ayrı üst kapak olmadığından maliyet ciddi oranda düşmektedir. Çift kam miline sahip bir sıralı 6 silindirli de iki uzun kam mili olması subaplar için yeterlidir.
Bu basitik bakım işlemleri için motorda çalışmayı da önemli ölçüde rahatlatmakta ve amatör bir mekanikerin yapabileceği rahatlığa eriştirmektedir.
En büyük avantaj ise motor dengesi kısmında gelmektedir. Sıralı 6 silindirlinin ateşleme sıralaması motora minimum yük bindirmektedir ve 1-6, 2-5, 3-4 ateşleme sıralamasıyla simetrik çalışabilmektedir. Bu durum pürüzsüz devir yükseltimlerini sağlayarak RB26 ve S50 gibi motorları ünlü yapmıştır.
Sıralı 6 Silindirli Dezavantajları
Maalesef bazı sebeplerden dolayı sıralı 6 silindirlilerin ömürleri son buldu. Paketleme her zaman problem olan bu motorlarda sıralı 4 silindirlilere oranla ekstra 2 silindirin olması enine yerleşimi zorlaştırmakta idi. Tabi bu durum önden çekerli bir sıralı 6 silindirlinin yapımını imkansız hale getiriyordu.
Uzun bir motor olması rijitliği bozan bir durum oluyor, uzun kam millerinin çalışma esnasında burulmalarını arttırıyordu. Ayrıca sıralı 6 silindirli motorların ağırlık merkezini V6’ya göre yukarıda olmasını sağlıyor, buna bağlı olarak kaputun yüksekte olması gerekliliğini ortaya koyuyordu.
V6 Avantajları
Genellikle 60 ve 90 derece açıyla V formunda bulunan motorlar halen bir çok performans aracında bulunmaktadır hatta turboşarj ile 500HP’ler gören MY17 GTR ve Son NSX gibi örnekleri mevcuttur. V6’lar aynı zamanda daha ucuz olan Mondeo ST200, Nissan Maxima gibi sedan araçlarda da kullanılmaktadır.
Kompakt boyutları sayesinde diğer motor opsiyonlarını barındıran araçlara bağlanılması konusunda sorun yaşatmayan V6 üreticinin filosunda yerini almakta gecikmeyen bir performans motoru diyebiliriz.
Kompakt yapısı sayesinde büyük Turbo salyongozlarında motor yanlarında yer bulabilirken enine sıralamayı da bir kaç araç da görebilmekteyiz. Bu sayede üreticiler çok fazla maliyete girmeden 4 silindirli motorların olduğu yere V6’ları sığdırabilmektedir.V6 Dezavantajları
V6’lar silindir olarak aynı sayıya sahip olsada sıralı 6 silindirliler kadar rahat dengede olamamaktadırlar. Pratikte iki 3 silindir motorun bir araya gelmesinden oluşan motorun V formunda durmasından kaynaklı devirlenmeler titreşimi azalmak adına dengeleme şaftları ile eylemsizlik momentini engellemesi sağlanmaya çalışılmaktadır.
Pistonun daha uzun olması ve pistonun apırlaşması da mtoroun dengede tutulmasını zorlaştırmaktadır. Ters ağırlıklar motorun kompleksliğini ve üretim maliyetini arttırır durumdadır. Doğal olarak bir DOHC V6’nın 4 adet kam miline ve 24 adet subapa ihtiyacı var olup kompleksliği mekanik anlamda bakımını da zorlaştırmaktadır.
Yorumlar için buraya tıklayınız.