Başlığı görünce ilk aklınıza EVO serisi ve özellikle EVO9 geliyor değil mi? Bir de TME efsanesi 🙂 Ancak Mitsubishi’nin EVO’dan ibaret olmadığını sizlere göstermek istiyorum.
1970 Galant GTO
Toyota Celica’nın showroomlara çıkmasına 1 ay kala Ford Mustang fenomenine rakip bir japon arabası 1970 GTO çıkageldi.
İlk defa bir japon arabası kavisli yan camlar ve çeşitli özelliklerin olduğu bir konsolla piyasaya çıkmıştı. İlk modellerinde tek egzantikli 1600lük motor kullanıldı ama hot coupe modeli ise çift egzantirikli idi ve 125hp/142nm üretiyordu. 980kg’lik araca bu motor Mitsubishi’nin açıklamasına göre 0’dan 100km/saate 9.4saniyede ulaştırıyordu. Günümüzden bahsetmiyorum, neredeyse yarım asır önce üretilen bir arabadan bahsediyorum 🙂
Lancer 1600 GSR
Yine 1970lerdeyiz, 1970lerin Safari Rallisi tam bir araba katili idi: Tahmin edilemez zorluktaki arazide 5gün ve 6000km yol! Böylesine bir yarışı kazanabilmek için aracın deyim yerindeyse bombalara dayanıklı ve bi o kadar da hızlı olması gerekiyordu ve GSR doğmuştu.
Evet dışarıdan çok da öyle gösterişli bir araba gibi gözükmüyor, kaputunun altından da öyle sesler çıkarmıyordu ancak kaputunun altındaki 4 silindirlik 1600cc motor onu bitiş çizgisine ulaştırmaya yetmişti. Bitiş çizgisine ulaşmakla kalmayıp, 1974 yılında Joginder Singh’in kullandığı GSR, Bjorn Waldegard’ın kullandığı Porsche 911’i yenerek Safari’nin birincisi olmuştur!
2 yıl sonra Safariyi, Lancerlar ilk üç sırada bitirdiğinde Lancia’nın güçlü Stratos’u ancak 12. olabilmişti. Şu anda bile hadi safariye çıkalım diye bakmıyor mu 🙂
Lancer EX2000 Turbo
İlk Evo 1992 yılında çıkmıştı ancak Mitsubishi mühendisleri olacaklardan habersiz 1980’de Evo efsanesinin temelini bu araçta atmışlardı. Grup 4 için tasarlanan bu arkadan itiş Lancer’ın kalbinde 170beygirlik 4G63 yer almaktaydı. Evet yanlış okumadınız, 2006 yılına kadar EVO’ların kalbi olacak motor 🙂 Hala bu mühendisler yaşıyorsa bi Japonya’ya gidip neden 4G63 anlatır mısınız? diyerek çayımı yudumlamak onları dinlemek isterim.
Başlangıçta yaşanan can sıkıcı sorunlara rağmen EX2000 “1000 Lakes” rallisini 3. olarak bitirdi, ancak ani değişen trendin 4 çeker makinelere yönelmesi üzerine, Mitsubishi bütün gayretini 4 çekerli Starion prototipine yönlendirmişti.
Colt/Mirage Cyborg
Mitsubishi 90ların sonunda Civic Type R’a cevap olarak 1.6litre 175beygirlik etkileyici motoru olan Colt ile çıkageldi. Huzur hiçbir zaman vaad edildiği gibi değildi, Autocar ancak 0’dan 100km/saate 8.4 saniyede ulaşabilmiş ve 0-160km/saat süresi 24.6saniye olan Colt, Type R için kolay bir lokma olmuştu… Herşeye rağmen kalbimizdeki yeri ayrıdır 🙂
Starion
Bu erkek fatma, ilk olarak arkadan itişe eşlik eden 2litre motoruyla 1982’de ortaya çıktı. Daha sonra 2.6litre motor ve kaslı alevli çamurluklarıyla gelmişti. Aslında başarılı bir yarışma ruhu olan araçtı, ancak Grup B’nin iptali ile bütün 4 çeker denemeleri başka bahara kalmıştı…
İsmine gelirsek, “stallion” kelimesinin yanlış çevriminden gelmeyip, Orion yıldızı ve masalsı Arion atı birleşimidir.
FTO
Starion’un aksine bu yakışıklı coupe, turbolu V6 motoruyla 200 beygirlik farklı bir arabaydı. 94 ve 95 senelerinde Japonya’da yılın otomobili seçilmişti. İlk defa bir Japon otomobili Porsche stili tiptronik bir şanzımanla piyasaya sürülmüştü.
Galant VR-4
Subaru WRC’de Impreza ile başarılar elde ederken, Mitsubishide Evo çıkana kadar bayrakları kovalayan VR-4 idi.
Özelliklerine gelecek olursak, 4 çeker ve 4 tekerden kontrollü idi ve aynı zamanda önden çekerli modellerinde elektronik yuvarlanma kontrolü vardı. Sanki 2017’deki bir arabadan bahsediyorum değil mi 🙂 ama VR-4 30 yıl önce ortaya çıkmıştı. Tabi bu yenilikçi teknolojiler aracın ağırlığını arttırmış ve 0dan 100e ancak 7saniyede ulaşıyor, WRC’de boy göstermekte zorlanıyordu.
Herşeye rağmen “1000 Lakes” ve WRC rallilerinde birincilik elde etmiştir.
Eclipse
Chrysler ile Mitsubishi ortaklığının meyvesi, Diamond Star Motors(DSM), olarak ortaya çıkan bu coupe, Mitsubishi Eclipse, Plymouth Laser ve Eagle Talon olarak markette satıldı.
Tabiki de Eclipse olarak istediğiniz araba ne 1.8litre 92beygirlik önden çeker ne de 195beygirlik 4 çeker GSX modeliydi. Tabiki de 2.nesil iyileştirilmiş, çift salıncaklı, 210beygirlik modeliydi.
3000GT/GTO
Günümüzde her yerde NSX ve Skyline GT-R efsanelerinden bahsedilirken 3000GT’yi ortalıkta duymak çok kolay değildir.
Yine Mitsubishi’nin teknoloji harikası olan 3000GT; 4 tekerden kontrole, 4 çeker sistemine ve ayarlı süspansiyonlara sahipti. O dönemde hiçbir modelde olmayan ve sonralarda çıkacak aktif aerodimanik ve aktif egzoz sistemi de GT modelinde vardı.
Colt Ralliart Version-R Special
2008’de 300, 2010’da 200 adet üretilen bu versiyon, Ralliart egzoz sistemine ve zaten sert olan Coltlara göre daha rijit bir şasiye sahipti. Egzoz sisteminin sayesinde 4G15T motorundan 163beygirlik güç alınmış ve Tsukuba pistinde 1.10luk tur süresi ile Skyline, NSX ve diğer egzotik JDM araçlarını toz dumana boğarak başarıyı elde etmiştir.
Bonus: Zero Fighter
Tamam kabul ediyorum bir araba değil ama hızlı ve yetenekli bir uçaktı. 2. dünya savaşında Japonya savunmasında kullanılmış ve savaşın son dönemlerinde kamikaze olarak görev almıştır.
Peki sizin gönlünüzde taht kuran Mitsubishi modeli hangisidir? Yorumlar için buraya tıklayınız.