İncelemeler

25. Yıl: Mazda Autozam AZ-1

Ekleyen Vedat Özgürel

Kei car’lar “cool”dur. Belli başlı kurallara sabit kalmak koşuluyla mühendisliğini sonuna kadar kullandırtan en fazla hacim, verimi vermeye çalışma stilidir. Bazen ise en fazla eğlenceyi de onlar sunabilir. Mazda Autozam AZ-1 gibi.

Kei car spesifikiayonları ikinci dünya savaşından sonra belirlenmiş olan ve olabilecek en az para ile yerel otomobil endüstrisini ayaklandırmaya çalışan bir yöntemi benimsedi. Zamanla standartlar biraz büyütülerek günümüz standartlarını yakalaması yine minimum para ile yapılmaya çalışıldı.

Küçük yollar ve kalabalık Japonya yolları için biçilmiş kaftan olan bu araçlar vergi indirimleri ile özellikle çok beğeniliyor. Buna rağmen sıkıcı araçlar olmadıklarını kanıtlıyorlar.

Tek japon formu olan Kei car’lar ülkenin otomotiv endüstrisinin adeta birer aynası kıvamındalar. Suzuki Fronte Coupe 1970’lerde çıkmasıyla Celica ve Savanna’lar hot hatch furyasının çıktığı zamanlarda ortaya çıkan Alto works ve Civic SiR ve Corolla FX’ler önemli örnekler olarak sayılabilir.

İhraç edilen her aracın Kei karşılığı yapılır halde idi. Supra ve NSX’in bile bir benzerini yapmayı başarmışlardı.

Bilindiği üzere Suzuki kei masterıydı. 1985 Tokyo Motor Show’da üretici R/S1 adında targa ortadan motorlu ve 1.3 lt’lik Swift motorlu spor araç ortaya çıkardı. 2 yıl sonra RS-3 ile başkalaşım geçirerek kapalı bir tavana sahip olmuştu. Bu proje bir şekilde ertelenirken yeni bir proje filizlendi ve Cappucino’ya doğru ilerleyen zaman akışı oluşturdu.

Suzuki ile işbirliği neticesinde ilgili ortadan motorlu otomobil projesini alan Mazda, NA Miata’nın da proje lideri olan Hirai ve takımına vererek Suzuki motorlu ortadan motorlu spor aracı ortaya çıkardılar.

1989 Tokyo Autoshow’da 3 ayrı konsepti Autozam adı altında AZ-550 Type A, B ve C olarak sergilediler. Autozam o zaman Mazda’nın kei car markası olarak ilerlemekteydi.

AZ-550 üçlüsü Balon dönem ruhunu sağlayan önemli araçlardan biri haline gelmişti. Type A gull-wing kapı ve pop-up farlar ile üretim modeline oldukça benzemekteydi.

Type B ise Rs-3’ün yenilenmiş hali gibi dururken normal kapıları üretime geçseydi Honda Beat ile aynı bir araç olacaktı. İlginç olan ise Typpe B’nin daha fazla sportif bir yapıda olacağının söylenmesi idi.

Type C ise “petit C car” olarak lakap takılmıştı. Mazda’nın Le Mans yarış otomobillerinde benzer bir yapıda olan araç yarışta kullandıkları renkler olan mavi üstüne beyaz çizgilere bile boyanmıştı. 3 araç da 550cc’lik Suzuki motorlarıyla donatılmıştı. Halkın tepkisi ise oldukça iyi idi. Buna bağlı olarak Mazda Type A’i üretme kararı aldı.

1992 yılında Type-A üretilirken kei-car motor sınırı da arttırılmıştı. Sonuç olarak Autozam AZ-1 Cappucino ile beraber 660cc’lik 3 silindirli turbo motor ve 5 ileri manuel şanzımanla donatıldı.

Birçok mekanik aksam Suzuki’den alınırken birleştirme Kurata (şimdiki Keylex) ile yapılıyordu.

AZ-1 gull-wing kapılar ve ortadan motorlu haliyle yeterince egzotik idi. Doğal olarak boyutları yeterince küçük olan araç 725kg altında idi. 3 silindirli motoru çok parlak olmasada silindir başına 4 subap ile 64HP güç ile 100km/h hızlanmasını 11sn’de yapıyordu. Son hızı ise 140km/h idi. Hızlı bir araç değildi.

AZ-1 az aracın gittiği gibi gidiyordu. Çevik ve hisli bir araç ortaya çıkmmıtı. 4 disk fren ve 4 bağımsız MacPherson yay ile viraj avcısı bir yapısı olan araçta direksiyon bir uçtan bir uca 2.2 tur ile bitmesi ile tam bir sürücü otomobili ortaya çıkmıştı. Ortadan motorlu yapısı ile Balon döneminin gereksinimlerini daha yavaş hızlarda sağlarken, zevk almak için hıza gerek kalmadığını da hatırlatır vaziyette idi.

Birçok açıdan AZ-1 gibileri sayesinde tek ve iyi otomobillerin Japon otomobil endüstrisi tarafından yapılabileceği gözler önüne seriliyordu.

Onlar dememizin sebebi AZ-1’in tek başına olmaması idi. “ABC” spor otomobillerinin bir parçası olan otomobil baş harflerinden de anlaşıldığı üzere Honda Beat ve Suzuki Cappucino ile beraber farklı sürüç deneyimleri sunan araçlardı.

Sonuç olarak 8 ayda 4400 adet üretilen AZ-1 1995’e kadar satılmaya devam etti. Hatta 531 kadarı Suzuki markası altında Cara modeli olarak satılarak raflarda daha çabuk erimesi sağlandı.

 

[advanced_iframe securitykey=”998b2c0f80165a96fa33e7e0966778867db61bbc” src=”http://forum.jdmspiritturkey.com/viewtopic.php?f=85&t=2920″ width=”100%” height=”600″]

Editör Hakkında

Vedat Özgürel

1985'in Martında doğdum, Üniversite'yi Balıkesir'de Makine Mühendisliği olarak okudum, forumlara üniversiteden önce bulaştım, Bauforumu, Baulive, Pcworld dergisi forumu, Mitsubishi Club Turkey'de forum yöneticiliği yaptım. Şimdi burada forum yöneticiliği, ve yazarlık yapmaktayım. Resturant otomasyonları sektöründe test mühendisi olarak çalışmaktayım.

Yorum bırak

Araç çubuğuna atla