Testler

Test || 2002 Subaru Impreza WRX Sti 500+Hp

Bu sefer yazı da video gibi olacak genel kalıplardan uzaklaşacağız. Ve karşımızda ralli deyince akla gelen markalarda Subaru’nun c segmenti temsilcisi Impreza.

Tarihçe
Subaru’nun 1960’larde land cruiser yerine binek ve dört çeker otomobiller ürettiğini daha önce anlatmıştık. C segmenti temsilcisi Impreza ise daha önce Leone ismiyle yollarda ilerlerken GC8 kasa koduyla ve yeni ismiyle Impreza ile yollara çıktı. Özellikle Colin Mcrae sayesinde popüleritesi artan ve dünya ralli şampiyonasında adını altın harflerle yazan Impreza sonrasında yeni kasaya geçerek 2002 yılında daha modern çizgilere kavuştu. Tam da test aracımızın olduğu zamana denk geliyor.

 

Dört Çeker deyince akla ilk o geliyor

Dört çeker otomobil deyince ilk akla gelen Subaru’nun testini yaptığımız Impreza modeli en üst performans seviyesi olan WRX STI seviyesinde olmasına rağmen üzerindeki eklemeler ile artık Impreza olmaktan çıkmış ve bambaşka bir araç olmuş diyebiliriz. Normalde 265Hp olan araçta gelen eklentiler, daha büyük turbo, yazılım, açık hava filtresi, motor modifikasyonları ve düz boru egzoz ile 500Hp’den daha fazla güç elde etmek mümkün hale gelmiş. Aynı zamanda bu modifikasyonlar neticesinde şasi ve yürüyenin hemen hemen standart halde iken sayanıyor oluşu ise takdire şayan bir Japon mühendisliği diyebiliriz.

 

Turbo dolunca farklı bir seviyeye atlıyorsunuz

Büyük turbo olduğundan egzoz gazıyla dolup türbinleri yeterli seviyede doldurması zaman alıyor fakat atmosferik hali bile yeterince tatmin edici ses ve performans sunarken Turbo dolunca gerçekten korkutucu bir hale geçebiliyor. 4500 devirlerin üstüne çıkınca bir anda patlamaya, turbo türbinlerinin döndüğüne ve aracın başka bir boyuta geçtiğine şahit olurken kadranda bir anda 140km/h hızları görmeniz olası. Dört çeker olmasına rağmen bu gücü yere aktaran Continental lastikler ve 18″ jantlar dördü birden bazen 3. viteste bile patiyle kalmasına sebebiyet verebiliyor. Subarunun dört çeker sisteminin %60 arkalar %40 önler olması ve sürekliliği ise viraja gelip maksimum tork sırasında viraj almanız dışında arkadan iter gibi davranmasına ama önlerinde yavaştan toparlamasına sebebiyet veriyor.

Otomobili kullanırken beyniniz ise fizik kurallarının nasıl işleyeceğini ve ona karşı nasıl bir tepki vermeniz gerektiğini işlerken sürekli tetikte olmanızı sağlıyor. Gerçekten korkutucu bir deneyim. Aslında korkutucu olmasının tek sebebi otomobili yaklaşık 20km kullanmış olmamın vermiş olduğu deneyimsizlik diyebiliriz.

Sonuç

Günümüz şartlarında devlet baba sağolsun herşeyden mahrum bir şekilde hayatımızı idame ettirmemizi sağlarken hayatta bazı nadir şeylerin olduğunu ve bu nadir şeylerin birinde içerisinde oturmuş olmam şanslı hissettirdi diyebilirim. Bu güzel deneyimi benimle beraber yaşatan Oğuz için teşekkürlerimi sunarken video ile umarım sizleri de bu heyecana ortak edebilmişizdir.

[advanced_iframe securitykey=”998b2c0f80165a96fa33e7e0966778867db61bbc” src=”http://forum.jdmspiritturkey.com/viewtopic.php?f=135&t=2970/” width=”100%” height=”600″]

Editör Hakkında

Vedat Özgürel

1985'in Martında doğdum, Üniversite'yi Balıkesir'de Makine Mühendisliği olarak okudum, forumlara üniversiteden önce bulaştım, Bauforumu, Baulive, Pcworld dergisi forumu, Mitsubishi Club Turkey'de forum yöneticiliği yaptım. Şimdi burada forum yöneticiliği, ve yazarlık yapmaktayım. Resturant otomasyonları sektöründe test mühendisi olarak çalışmaktayım.

Yorum bırak

Araç çubuğuna atla