Mazda diğer üreticiler gibi değil. Elektrikli araçlarını zamanı gelene kadar çıkarmayı düşünmüyor. Halen dizel motor üretiyor hatta 2.2lt’lik motorin yakan motor gamı bile var. Turboşarjlı küçük motorları da takmıyor ve görünen o ki iyi işler başaran bir Japon şirketi.
Mazda ND Mx-5’in 2.0lt’lik motorunu revize ederek en iyisini yaptı ve kolayına kaçıp bir turbo koymak yerine 2lt’lik atmosferik motoru baştan tasarladı.
4 silindirli motorda yay oranları değiştirildi, daha hafif pistonlar, daha hafif rotlar ve revize edilen krank şaft ağırlıkları ile iyi iş başarıldı. Blok dışında ise egzoz valfi ve gaz kelebeği büyütüldü; susturucu yeniden tasarlandı ve yeni daha hafif baskı balata geldi.
Eğer motor konusunda uzmanlığınız yoksa özellikle son paragrafta uykunuz gelmiş olabilir. İzin verirseniz sizi yeni makinanın uyandırmasını sağlayayım: Güç 168Hp’den 181Hp’ye yükseldi. Hemen düşükmüş gibi gelmesin hafif bir otomobilden bahsediyoruz. Bu arada maksimum gücünü 7000 devirde veriyor ve 7500 devire kadar da çıkabiliyor. Önceki halinden 700 devir daha fazla.
Ve 7500 devire kadar bu motoru çıkarmak yüksek bir haz oluşturuyor. Modern spor otomobiller içerisinde fazla alışık olmadığımız emme sesi de standart olarak geliyor. Eğer üstü açıksa veya cam açıksa rahatlıkla bu sesi duyabiliyorsunuz. Momentumu hissetmek için 5000 devir üstüne çıkmanız şart. Hakosuka gibi. Turbo işi kolaylaştırıyor ama motorun kendisiyle uğraşmak ve safkan güce erişmek kadar doğal ne olabilir ki?
Önceki haline göre de hızlı hissettiriyor ama aşırı hızlı değil. Zaten Mx-5’in olayı da hızlanmadan çok virajdan viraja girmek değil mi?
Seveceğiniz kadar duyarlı ve aç, küçük gaz tepkileri ile hızlı tepkiler ve her vites küçülmedeki senfoni inanılmaz. Heel-toe için ise pedal aralıkları kısa tutulması ise mükemmel.
Tek kötü tarafı ise devir sınırlayıcısının çok sert devir düşürmesi denebilir fakat zaten 500 devir altında maksimum gücü alacağınızdan o bölgeye girmenize pek de gerek kalmayacak.
Şasi aynı kalırken sanki amortisörler daha sert ve daha aşağıda gibi hissettik. Direksiyon yeterince hızlı değil sanki eski haline göre biraz daha hızlı tepki vermesi daha iyi olur gibi düşündük.
Mazda aynı zamanda tutunma konusunda da dikkatli davranmış olacak ki Bridgestone Potenza S001s’ler o kadar geniş olmamasına rağmen dengesini şaşırtmak artan güce rağmen mümkün olmuyor.
Görünen motor öncekilerden çok daha iyi; ki bu sayede yapbozun son parçası oluştu. Mazda sonunda her boydan insanı düşünerek direksiyonu derinlik ayarlı hale getirmiş ve direksiyonun arkasında uygun pozisyonu artık alabiliyorsunuz.
Bütün bunlar birleşince Mazda’nın yaptığı en iyi stok Mx-5 olarak adını altın harflerle yazıyor. Modlarla güzel şeyler yapılabilen bir araç olarak düşünülse de bu haliyle bir şey değiştirilmeden de kullanılabilen bir roadster olmuş.