Bir marka ilk kez gireceği bir kulvara geçiş için ne yapar? Olabildiğince bütün enstrümanlarını ortaya koyar ve rakiplerinden sıyrılmaya çalışır. Touareg’de ilk jenerasyonuyla SUV segmentinde bu tarife uymuş ve ortaya güzel bir SUV ortaya çıkmış. Şimdi bunu hepbirlikte inceleyelim.
Dıştan yüksek yapısı büyük yanaklı lastikleri ve tavanraylarıyla has bir SUV olduğunu gösteren Touareg’de görevini yapmakta olan 3.2 Lt’lik V6 ile bu koca kasayı kaldırmak çok zor olmuyor. 5 ileri otomatik şanzımanıyla da uyum içerisinde ilerleyen Touareg’in içerisine geçtiğinizde ise ayrıcalıklı bir SUV kullandığınızı anlıyorsunuz.
Deri koltuklar ısıtmalı ve elektrikli ayarlanabilirken direksiyonun da elektrikli ayarlanabiliyor oluşu, sunroof’unun istediğiniz ayarda şalterli olarak kumanda edilişinden havalı süspansiyonlarının yükseltme veya alçaltmadaki verdiği “fıss” sesiyle herşeyin yerli yerinde ve tüm silahlarının gösterildiğini, özenildiğini anlayabiliyorsunuz.
3.2Lt’lik V6 motor ile 241Hp güç üreten aracın tüy siklet olmamasına bağlı olarak (2230 kg) ve otomatik şanzımanın kayıplarını da düşünürsek çok parlak performans değerleri sunmasa da 9,8sn 0-100 hızlanması ve 202km/h son hızı ile otobanlarda yumuş yumuş yolculuk alabileceğinizi gösteriyor.
Havalı süspansiyonları sayesinde eğer arazide kullanılacaksa da sorun yaşatabilecek engellerden yükseltilmesi sayesinde kurtulabiliyor ve yüksek hızlarda da aşağı indirerek sürtünmesini azaltmada yardımcı olabileceğiniz Touareg’in aynı plartformdaki rakipleri Porsche Cayenne, Audi Q7’ye göre daha bir arazide kullanılabilir bir SUV olması sağlanabilmiş.
Sonuç olarak ülkemizdeki piyasa fiyatlarına göre rakiplerine göre avantajlı olan Volkswagen Touareg’de üzerinden ciddi emek sarfedilmiş bir SUV ortaya çıkarıldığı aşikar olarak gözükürken arazi performansı konusunda bilgi sahibi olmasak da en azından yol kullanımında rakiplerinden arta kalır bir hali gözükmüyor ve sorumuzun cevabını veriyoruz. Bir Range Rover olur 🙂