Bugün konuğumuz Honda’nın lüks klasmandaki markası olan Acura’dan geliyor. Bilindiği üzere ülkemizde de satılan Honda Accord’un Amerikada satılan kuzeni olan Acura TSX’in üretimi hem Avrupa ve hemde Amerika kıtası için durdurulmuştu. Bunun yerine Avrupa için herhangi bir ürün yerleştirilmezken Amerika kıtası için Acura TLX geliştirildi.
İlk jenerasyonu ile aslında bizimde bildiğimiz Accord’un iç mekanı daha lüksleştirilmiş, yürüyeninde double wishbone’dan mcpherson’lara geçerek üretim maliyetini düşürme hedefli konforlu bir lüks sedan olarak geliştirilirken aynı zamanda ZF 9 ileri otomatik şanzıman ile kendisini güncellemiş fakat muhtemelen müşterilerinin tepkilerinden dolayı ve Acura’nın özellikle Amerika pazarında NSX satışlarını yapması neticesinde lüks ve sportif yöne kaymasıyla beraber yeni jenerasyon TLX oluşturulmuş gibi gözüküyor.
Honda’nın Type R’da da kullandığı 2.0lt’lik turbo beslemeli motor ile giriş seviyesini dahi yüksek tutan Acura mühendisleri 272Hp güç 380Nm tork değerleri ile 10 ileri Sequential SportShift denilen şanzımanla beraber yere aktarmayı tercih etmiş.
Super Handling All Wheel Drive ise 2.0 versiyonlarında opsiyon olarak sunulurken özellikle soğuk iklime sahip bölgeler için olmazsa olmazlardan diyebiliriz.
Type S Bize Ne Vaadediyor?
Acura’nın uzun zamandır kullanmadığı bizim de Honda’dan alışık olduğumuz bu isimlendirme Acura TLX için geri dönüyor. Bir trim seviyesinden daha çok çıtanın en üstünde konumlandırılan bir araç olarak düşünülen Acura TLX Type S SH-AWD standart olarak sunulacak ve 3.0lt’lik turbo beslemeli bir motora ev sahipliği yapacak. Daha büyük jantlar önde 4 pot Brembo kaliperler ve ızgara arkasından görünen intercooler ile rakiplerine göz kırpan Type S’te güç değerleri ise şimdilik açıklanmadı. 10 ileri otomatik şanzıman ile beraber direksiyon arkasındaki kulakçıklara yer verilecek olan Type S’te 8 ileri çift kavrama ve 9 ileri ZF şanzımana göre daha hızlı tepki veren bir şanzıman olacağı ise vaadedilenler arasında.
Herşeyiyle Güncel
Acura TLX’de aktif ve pasif güvenlik özelliklerinin yanısıra, yarı otonom sürüş mümkün kılınıyor; aynı zamanda kokpitin ortasında bulunan şalter ile comfort, dynamic, sport ve individual modları arasında geçiş sağlanmasıyla direksiyon, süspansiyon ayarları ve gaz tepkisi değiştirildiğini görebileceğiz.
Sonuç olarak daha önce bize Accord ismiyle gelen Acura modelinin yenilenmesi Avrupa için de Accord modelini geri getirip getirmeyeceğini muhtemelen aracın Amerika’daki satış performansı belirleyecek. Bakalım bekleyip göreceğiz.
