Ani kur yükselmeleri Çin mallarının girişini engellemek için Japon markalarını da etkileyen vergiler ve en son Covid 19 salgını ile beraber global ekonomik durgunluk. Marka ve model çeşitliliklerimiz gitgide azalan bu dönemde özellikle Japon modeller bakımından da küçülen bir ekonomiye doğru gidiyoruz. Bu durumu kısaca özetlemek istiyorum:
Mitsubishi yaprak dökümünün ilk halkası
Malumunuz ani kur yükselmesi ile beraber ilk vurgunu yiyen marka Mitsubishi oldu. Temsa’nın otobüs bölümünün satılması sonrasında borçları durdurmaya yönelik yeni yönetimin konkardato ilan etmesi özellikle reklam-pazarlama departmanlarının daralması olarak kendini gösteren markada zaten global anlamda da daralması Renault Nissan Mitsubishi birlikteliğinin Carlos Ghosn ile beraber sarsılıyor oluşu da tuz biber ekti. Markanın Lancer, Colt, Pejero gibi uzun süredir jenerasyonlarca ilerleyen modellerinin üretimini durdurmasının yanısıra özellikle türkiye’de bazı aylarda kendi segmentindeki zirveyi de ara ara Toyota Hilux’a kaptırdığı durumları görebiliyoruz. Hem makyaj hem de salgın neticesinde diğer üreticilerin yok satması neticesinde ülkeye giren Eclipse Cross, L200 ve Spacestar sayesinde stratejik anlamda biraz rahata kavuşmuş olsa da markanın ilerleyen dönemde “kulaktan kulağa reklam yapılması” ile satışlarına devam edeceğini gösteriyor.
Mazda Vergi Dilimi Mağduru
Mazda aslında global anlamda en fazla atak gösteren bir marka olmasına rağmen Türkiye için bu durum maalesef büyük motorlu olmasının mağduru olarak görülüyor. Mazda 3, cx-3 ve mx5’in küçük motorları sayesinde etrafta en azından biraz fazla görülmesi güzel iken öncesinde uzakdoğu mallarına gelen ekstra vergi yükü ile Avrupa markalarına göre daha pahalıya sunulması sonrasında yenilenen modellerinin 1.6lt üzeri motor blokları ülkemiz için iyice uzaklaşan bir tercih olmasına sebebiyet veriyor. Yeni gelecek Mazda 3’e eski skyactiv-g motor ile donatılıp satılması planlanırken aynı zaman Corona ile beraber üretimin durması gecikmelere, Mazda Türkiye’nin de kendini cevireeyecek duruma gelmesine ve şirket olarak daralmasına sebebiyet verdi. Büyük umutlarla distribütörün Mermerler’den Mazda Avrupa kanalı ile açılan Mazda Türkiye’ye geçmesi şimdilerde “Mermerler devam etse daha mı iyi olurdu?” sorusunu akla getiriyor.
Honda: Sahidinden Satılık Fabrika
Marka nezdinde büyük sıkıntı yaşamayan Honda ise global anlamda fabrikalarını azaltıp verimi arttırmaya çalışıyor. “Belki teşvik gelirse CR-V modelinin hybrid’ini burada üretiriz”den önce Brexit’e sonra Türkiye fabrikasını kapatmaya doğru uzanan marka ilerleyen zamanda “uzakdoğuda LPG’li modeli bile üretsek karda olacağız” minvalinde açıklama yaparak ülkeden üretimin kalkacağını üstüne basa basa anlattı.
Nissan’da Euro Norm sorunu
Özellikle Vw cephesindeki Dieselgate ile dizel motorlu araçlara olan baskının artması neticesinde euro normlarının daha sıkılaştırıldığı Avrupa’da dizel motorlarını Renault’dan alan Nissan için model çeşitliliğinin biraz azalması söz konusu oldu. Renault’dan alınan 1.6 dci ünitenin Euro Normlarını karşılaması adına 1.7dci olması neticesinde Xtrail modelini artık göremediğimiz gibi Qashqai’de dizel seçeneği yalnızca 1.5dci ile sınırlandırıldı. Benzinli modeller konusunda ise 1.2tce motorlar 1.3’e geçerken neyseki vergi dilimi konusunda büyük bir problem yaratmıyorken Xtrail’de de bu motor 160PS olarak görevlendirilmiş. Küçük temsilci Nissan Micra ise geç gelmesinin eski jenerasyon Clio üzerinden inşa edilmesinin ve b segmentindeki yeni modellerin çoğalması neticesinde hakettiği yeri tam bulamadı.